• Vücudumuz hakkında bilmediğiniz İnanılmaz gerçekler

    Yeni doğmuş bir bebek 7 aya kadar yutarken aynı anda nefes alıp verebilir. Kafatası 29 farklı kemikten oluşur. Vücut ısımızın %80'ini kafamızdan kaybederiz. Yüzünüz kızardığında mideniz de kızarır.

  • Gözlükleri Çıkartma Zamanı Geldi (alıntı)

    Gözlük takan insanlar gözlüklerinden basit egzersizler yaparak kurtulma imkanı varmış.Gözlükle gördüğü gibi görebilir hatta daha da iyi görebilirmiş.Bu bir gerçektir, bu mümkündür. (Zdanova Vladimira Georgivecha)

  • Manyetik terapi

    Manyetik terapi,manyetik alan gücünün organizmamıza iyileştirici etkisidir. Organizmadaki hücre ve dokuların biyomanyetik zarla çevrili olduğu saptanmıştır. Bu zar organizmamızı çevremizde bulunan manyetik alanların zararlı etkilerinden korur.

  • BESİN KALORİ CETVELİ

    Günlük aldığınız kalori miktarı, harcadığınız kalori miktarından 300 kalori eksik olduğu taktirde, 1 haftanın sonunda yaklaşık 454 gr. yağ yakmış olursunuz.

  • TÜRK BİLİM ADAMLARINDAN İNANILMAZ BULUŞ

    Kocaeli Üniversitesinde görevli bilim adamları, tavuk tüyünden insan derisi yaptı. Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde görevli Doç.Dr. Güralp Özkoç, tavuk tüyünden deri yanıkları ve doku kayıplarında iyileşmeyi hızlandıracak yüksek katma değere sahip biyomedikal bir ürün geliştirdi.

Hemoroid ,gastrit,mide tembelliği ve kabızlık Tedavisinde Zeytin çekirdeği



Yaşanmış bir hatıra:
"Hemeroid ameliyatı için gün almış ameliyat gününü beklerken o günlerin çabuk geçmesi ve bir an önce çektiğim acılardan kurtulmak için günün her saatini dua ederek geçiriyordum.

Midemde gasrtrit, bağırsak tembelliğine bağlı kabızlık ve buna bağlı olarakta hemeroid vardı ve bunlar çok ilerlemiş bir durumda idi...

Her ne yersem yiyeyim boğazıma kadar bir yanma ve çok şiddetli sancılar çekiyordum...

Bir gün arkadaşlarımdan birisi ile kahvaltıda buluştuk ve o iştahla çeşitli yiyecekleri yerken ben çay içerek her zaman olduğu gibi kahvaltıyı geçiştirmeye çalışıyordum...

Bu durumu görünce neden yemediğimi sordu bende ona detayları ile çektiğim sıkıntıları anlatınca bana zeytin çekirdeklerini çıkarmayıp yutmamı söyledi, önce şaka yaptığını sandım ama onun çekirdeklerin hiç birini çıkarmayıp yuttuğunu görünce inandım.

Bende kahvaltıya başlayıp çekirdekleri yutmaya başladım.

Çok ilginçtir yıllardır sabah kahvaltılarını çay içerek geçiştirdiğim halde boğazıma kadar yanmalar hissetmeme rağmen o gün midemde yanma olmadı kahvaltıdan yaklaşık yarım saat kadar sonra midemden saf zeytinyağı kokusu geldiğini hissettim..

Arkadaşıma midede çekirdeğin erimeyeceğini zaten rahatsız olduğumu söylediğimde bana mide özsuyunun zeytin çekirdeğini çok kısa bir sürede parçalayarak saf zeytinyağına ve şifalı yağlara ulaşıldığını geriye kalan posanın ise bağırsakları onarararak rahatlattığını dolayısı ile kabızlığın ve hemeroidinde tedavi olduğunu yanı sıra damar sertliğinden hazımsızlığa kadar bir çok derde şifa olduğunu söyledi..

İlk önce bütün bunların hayal olduğunu düşünmeme rağmen bu konuda şifa bulmak için katlandığım eziyetleri hatırlayınca bunun çok dah a kolay olduğunu düşünerek çekirdekleri yutmaya devama ettim ...

ilk 15 günde midemdeki yanmalar ve gastritin yumuşadığını ve yok olduğunu,hemeroidimin verdiği ızdırapların son bulduğunu gördüm. Her geçen gün onlarca zeytin çekirdeğini yutarak sağlığıma biraz daha kavuştum. Bu arada ameliyatımı iptal ettim ve halen bu mucizevi ve hiç bir yan etkisi olmayan ilacı yutmaya devam ediyorum. 3 aylık bir sürenin sonunda cildimdeki matlığın yerini bir parlaklık ve bütün ızdıraplarımın yerini bir mutluluk aldı.

Yaklaşık 6 seneden beri etrafımda bu dertlerden muzdarip olan onlarca kişiye tavsiye ettim ve hiç firesiz hepside şifa buldu, inanın benim 5 ve 11 yaşlarında iki oğlum var onlar bile yutarlar yedikleri zeytinlerin çekirdeğini.

Arkadaşlar sonsuz şifa kaynağı bir ilaç hiç bir yan etkisi yok ben yıllardır taştan sert şeyleri bile eritiyorum ve hiç bir sıkıntım kalmadı inanın migren ağrılarında bile çok mükemmel sonuçlar veriyor.
Yapmanız gereken şey yediğiniz tüm zeytinlerin çekirdeklerini yutmak sayı sınırı yoktur.
Yalnız zeytin meyvesini çiğneyip çekirdeğini yutun zira meyveyi olduğu gibi yutarsanız mide zeytinin dışındaki ince zarı eritemiyor ve olduğu gibi dışarı atmaya çalışıyor."

*
Zeytin çekirdeğinin yutulması günümüz insanları arasında yeni duyulan bir şey olmasına rağmen eskilerin birçoğunun yaptığı bir uygulamadır. Yani olumlu etki ve tesirleri senelerdir hatta asırlardır bilinmektedir.
1985′li yıllarda başlayan araştırmalar bugüne kadar devam ettirilmektedir. Yaklaşık 25 sene süren neticede karşılaşılan hadiseler hayret vericidir. Bu neticelere bin kişi değil belki yüz binlerce insan tarafından karşılaşılmıştır demek daha doğrudur:

Midesinde yanma olan herkes zeytin çekirdeğini yuttuktan sonra rahatladığını ifade etmiştir.

Zeytin çekirdeğini yutan kimseler sindirim yolu rahatsızlıklarının bittiğini(kabızlık gibi) ifade etmişlerdir.

Zeytin çekirdeği yutan kişilerde basur problemiyle karşılaşılmamış, hatta basuru olup ta yutanlar iyileştiklerini ifade etmişlerdir.

Zeytin çekirdeğini senelerdir yuttuğunu bildiğimiz insanlarda kanser hadisesine nadiren rastlanılmıştır.

Son günlerde gelen yoğun telefon trafiğinden dahi birkaç gündür zeytin çekirdeklerini yutmaya başlayıp ta yukarıdaki benzeri rahatlamaları hissettiklerini söyleyen onlarca insan vardır.

Erdemir can




Zeytin Çekirdeğinin Faydaları - Zeytin Çekirdeği Yutmak


Aşağıda okuyacağınız makale Bulgar ve ABD li bilim adamlarının yaptıkları çalışmalar temel alınarak hazırlanmıştır. Bu araştırmaların hepsinde zeytin çekirdeğinin boğaz boşluğundan mideye inene kadar eridiği gerek denekler üzerinde yapılan çalışmalar gerekse cihazlarla tespit edilmiştir.

Otorite olarak kabul edilen uzmanlar en gelişmiş şartlarda dahi bir ilaç yapsa bu ilacı insanlar üzerinde test etmeden, senelerce hatta birkaç nesil gözlemlemeden neticesi net olarak şudur diyebilmek imkânsızdır.

Zeytin çekirdeğinin yutulması günümüz insanları arasında yeni duyulan bir şey olmasına rağmen eskilerin birçoğunun yaptığı bir uygulamadır. Yani olumlu etki ve tesirleri senelerdir hatta asırlardır bilinmektedir.
1985 li yıllarda başlayan araştırmalar bugüne kadar devam ettirilmektedir. Yaklaşık 25 sene süren neticede karşılaşılan hadiseler hayret vericidir. Bu neticelere bin kişi değil belki yüz binlerce insan tarafından karşılaşılmıştır demek daha doğrudur:

Midesinde yanma olan herkes zeytin çekirdeğini yuttuktan sonra rahatladığını ifade etmiştir.

Zeytin çekirdeğini yutan kimseler sindirim yolu rahatsızlıklarının bittiğini(kabızlık gibi) ifade etmişlerdir.

Zeytin çekirdeği yutan kişilerde basur problemiyle karşılaşılmamış, hatta basuru olup ta yutanlar iyileştiklerini ifade etmişlerdir.

Zeytin çekirdeğini senelerdir yuttuğunu bildiğimiz insanlarda kanser hadisesine nadiren rastlanılmıştır.


Son günlerde gelen yoğun telefon trafiğinden dahi birkaç gündür zeytin çekirdeklerini yutmaya başlayıp ta yukarıdaki benzeri rahatlamaları hissettiklerini söyleyen onlarca insan vardır.


Tavsiyemiz bizzat kendinizin denemesidir. Günde yediğiniz 5–6 tane zeytin çekirdeğini yutun ve kararı kendiniz verin. Ne biz nede bir başkası değil bizatihi kendi vücudunuz buna karar versin. Faydasını görürseniz lütfen çevrenizdekilerle de, evinizdeki küçük çocuklarda dâhil olmak üzere, buuygulamayı yapın.

Bizim elde ettiğimiz verilere göre aklımızın almayacağı kadar şifalı bir doğal uygulamadır. Yapmanın zarar değil fayda verdiğine inanıyor ve çevremize şiddetle tavsiye ediyoruz.


Zeytinyağı asırlardır en iyi, en mükemmel yağ olarak bilinen gıda maddesidir. Hatta reklâmlar da bile mucize olarak lanse edilir.

Yemeklik zeytinyağı normal şartlar altında muhafaza edilirse bozulmadan yenilebilecek evsafta asırlarca kalabilen yegâne yağdır. Nitekim arkeolojik kazılarda 3 bin, 5 bin yıl önce olduğu tahmin edilen mezarların yanında bozulmamış evsafta zeytinyağı da bulunabilmektedir. Zeytinyağında +10 derecelerde donmayı temin eden de bu maddelerdir.Yani evinize satın alacağınız zeytinyağının buzdolabında donabilen olmasına dikkat ediniz.


Zeytinyağından sabun yaparsanız yağlı ciltlerde yağ dengesini, kuru ciltlerde ise yağlandırma özelliği temin eden bir hususiyet olduğunu tespit edersiniz. Yağ içerisinde antioksidan (bozulmadan kalabilme), sabun içerisinde re-oily (geri yağlandırıcı) olarak tabir ettiğimiz özellikleri sağlayan bu madde veya maddelerin ne olduğu bugün dahi bilinememektedir. Bu maddelerin ne olduğunun bilinmesi belki de çok uzun yıllar sağlıklı bir şekilde yaşamanın da ipuçları olabilecektir.


Zeytinyağını diğerlerinden farklı kılan bu madde veya maddeler en yoğun halleri ile zeytin çekirdeğinin içerisindedir. Herhangi bir zeytin çekirdeğinin her iki ucunu hafifçe törpülerseniz çekirdeğin içinin oyuk olduğunu ve içerisinde pıhtılaşmış veya çok koyu kıvamlı bir yağ olduğunu görürsünüz. Bahse konu olan maddelerin burada ki konsantrasyonu %80 lere varan miktarlardadır. Zeytin çekirdeği muhteviyatında ki bu faydayı elde etmek için ise zeytin çekirdeklerini atmayıp yutmak gerekir.


En gelişmiş cihazlarla yapılan araştırmalar zeytin çekirdeğinin boğaz boşluğundan geçip mideye ulaştığı anda eridiğini tespit etmiştir. Hazmı en kolay olan yiyecek maddesi zeytin çekirdeğidir. Bu uygulamanın insan vücuduna faidelerinin ise:


1-ülser gastrit gibi mide problemlerini bitirdiği;
2-bağırsak ve sindirim yollarını düzenlediği;
3-Basur ve prostatı engellediği;

4-İç organlarda oluşabilecek kanserojen hücre riskini binde birlere indirgediği.Lütfen yediğimiz tüm zeytin çekirdeklerini atmayıp yutalım.

ÖNEMLİ NOT: Zeytin çekirdeklerinin ögütülmesine ihtiyaç yoktur.Faydasını görenler küçük çekirdekli siyah olanı yuttular.Deneyen arkadaşlar lütfen yorum yazsınlar.



Kaynaklar:Derleyen By Eyyupk

Share:

Önemsiz görülen 5 hayati bilgi





Brokoli

Başınız ağrıdığında sıkıca bir bantla bağlayınca rahatlıyorsanız, ağrınızın sebebi strestir. Strese bağlı baş ağrılarına karşı ton balığı, yumurta ve brokoli tüketin…



Biber

Biberin acılığını anlamak için sap kısmına bakmanız yeterli…Biberin sap kısmındaki yıldızın köşeleri 5′in üzerindeyse biber oldukça acı demektir!



Soğuk Su

Sıcağa bağlı baş ağrısı sorununuz varsa, duştan çıkmadan önce ayaklarınızı soğuk suyla yıkamayı deneyin…




Soğan

Soğan doğrarken gözlerinizin daha az yaşarması için, soğanları buzdolabında muhafaza edin…




Ada Çayı

Aşırı terlemekten şikayetçiyseniz günde bir kaç fincan ada çayı tüketin…
Share:

Soğan Tek başına bir ecza dolabı

Kulağınıza soğanı sokarsanız ne olur? İşte etkisi!
Pek çok gıdanın mucize denilebilecek etkileri olabilir fakat soğanın yeni keşfedilen özellikleri onu bambaşka bir yere konumlandırıyor!



Kokusu olsun, kesildiği zaman gözleri yaşartıyor oluşu olsun kimilerinin soğanla yıldızı bir türlü barışmaz. Ancak soğan sandığınızdan çok daha özel bir gıda olabilir. Tek başına bir ecza dolabı desek yanlış olmaz! Şimdi önyargılarınızı bir kenara bırakın ve soğanın gizemlerine kendinizi hazırlayın. Bir sepet soğanla üstesinden gelemeyeceğiniz rahatsızlık yok, nasıl mı? İşte size soğanla hayatta kalmanın 10 yolu!



1. Öksürüğe son Bir türlü kesilmeyen öksürükleriniz mi var? Eczaneden aldığınız şuruplar bir işe yaramıyor mu? İhtiyacınız olan şey soğan suyu! Evet belki nefesiniz pek hoş kokmayacak ama sakızla, diş macunuyla o kokuyu bastırabilirseniz soğan suyu öksürüğünüzü kısa sürede bünyenizden söküp atacaktır!


2. Düşmeyen ateşe birebir Ateşiniz düşmüyor ve o zalım fitil tedavisine karşı direniyor musunuz? O zaman yapmanız gereken şey soğanla ateşinizi söndürmek. Korkmayın soğanı fitil niyeyine kullanmayacaksınız, çorabınızın içine ayak tabanınızla temas edecek şekilde koyacağınız soğan dilimleri mucizevi şekilde ateşinizi düşürecek!



3. Nezleyi unutun Nezleniz bir türlü geçmiyor mu? Kendinize bir soğan partisi vermenizin zamanı gelmiş demektir. Çayınızın içinde bir adet dilimlenmiş soğanı kaynatıp için, yanında da tuzlu soğan halkaları yiyin. Vurun kafayı yatın, uyandığınızda kesinlikle daha iyi hissedeceksiniz.


4. Kulak uğultusuna, çınlamasına, ağrımasına son! Kulak vücut için kritik bir organ. Neredeyse bütün dengemizi sağlayan bir organ. Ona bir zarar geldiğinde sıkıntı büyük oluyor. Kulakta yaşanan uğultu, çınlama ve ağrı gibi durumların acısını yaşayan bilir. Böyle bir durumda yapımlası gereken, soğanın cücüğünü ikiye bölüp kulaklara tıpa gibi koymaktır. Birkaç saat içerisinde soğan sıkıntı neyse inanılmaz şekilde tedavi edecektir!


5. Psikolojik destek Bilinen bir gerçektir insanların belirli aralıklarla ağlaması gerekir. Bu hem göz sağlığı, hem de duygusal birikimlerin dışarıya atılması için gereklidir. Hatta olur olmadık saçma zamanlarda yok yere ağladığınızı görüp şaşırabilirsiniz. Bunların hepsi birikimden... Soğan kesildiği zaman ağlatıcı özelliğiyle kendinizi kötü hissettiğiniz zamanlarda sizi ağlatarak rahatlatır. Dalga geçmiyoruz, tavsiye edilen bir deşarj yöntemidir.



6. Deriye yama olarak soğan Bazı bitkilerin insan vücudundaki yaralanmaları çok hızlı bir şekilde tedavi ettiği bilinen bir gerçek. Bunlar arasında Aloe Vera en etkili olanların başında geliyor. Ancak her evde, her markette Aloe Vera bulmak mümkün değil ve Aloe Vera çok da ucuz bir bitki değil. Fakat bu bitkinin muadili, hali hazırda evinizde duruyor olabilir! Soğanın iç çeperindeki zarlar Aloe Vera ile hemen hemen aynı özelliğe sahip! Yaralanmalarınızda, yanıtlarınızda bu zarları ayıklayıp hemen sıkıntılı noktanın üstüne koyun ve mucizeye şahit olun!


7. Cerrahi müdahelelerde soğan İlginçtir soğan sadece gündelik yaralanmalarda değil, çok daha problemli yaralanmalarda hatta cerrahi operasyonlardan sonra kalan izlerin toparlanmasında da büyük bir alternatif tedavi konumunda. Yaralardan kalan izlerin kaybolmasını hızlandıran bir etkiye sahip olan soğanın bu konuda sihirli özelliklere sahip.


8. Enfeksiyona karşı soğan! Vücudunuzdaki bir yara enfeksiyon kaptıysa, hastaneye ulaşmadan önce sizi kurtaracak bir şeylere ihtiyacınız varsa bir miktar destekle soğan size bir ilaç olabilir. Bir dilim ekmeğin üstüne sütü kaynatıp dökün, üstüne bir soğan rendeleyin ve enfeksiyonlu yaranın üstüne bastırın. 2 saat kadar bu karışımın enfeksiyonlu alanla temasını kesmeyin. 2 saat sonra enfeksiyonu bu karışımla beraber vücudunuzdan çekebilirsiniz.

9. Güneş yanıklarına birebir soğan Güneş yanıklarına genelde ülkemizde yoğurt sürerek çare buluyoruz. Ancak asıl tedavi soğanda. Yanıklarınızın üstüne soğan dilimleri koyun ve yanığın soğanın suyunu çektiğinden emin olun. Bunun üstüne bir yumurtanın akını sürerek tedavinizi sağlayabilirsiniz.



10. Arı ve sinek sokmalarında soğan Ülkemize arı soktuğu zaman üstüne tezek sürmekten tükürmeye kadar pek çok çılgın tedavi yöntemi önerilir ancak asıl tedavi yine soğanda. Üstelik sadece arı değil, sivrisinek sokmalarında da bir hayli etkili bir yöntem. Hayır soğanı sürmeyeceksiniz. Evinizde yaz günleri sağda solda soğan kesip koyun bir kenarlara. Arılar ve sivrisinekler soğanın olduğu yerlere yaklaşmazlar. Arı sokmasına daha arı sokmadan savunmanızı almış olursunuz!
Share:

Gözlükleri Çıkartma Zamanı Geldi (alıntı)



   Gözlük takan insanlar gözlüklerinden basit egzersizler yaparak kurtulma imkanı varmış.
   Gözlükle gördüğü gibi görebilir hatta daha da iyi görebilirmiş.
Bu bir gerçektir, bu mümkündür. (Zdanova Vladimira Georgivecha)
   Miyopluk, sağduyu, astigmatizma, şaşılık, ilk aşamalarında glokom ve katarakt gibi göz hastalıklar Profesör Jdanov’un yöntemi ile tedavi edilebilir.
Profesör Jdanov’un yöntemi Beits ve Shichko yönteminden ve kendi araştırmalarından oluşturulmuştur.
   Bunun gibi yötemler varsa neden heryerde kullanılmıyor diye sorabilirsiniz.
Sebepler çok, ama en önemlisinden biri ;
PARA:
Göz kliniklerinin geliri çok fazla. Görmenizin kötüleşmesini ilerleten gözlüklerin satış noktalarının gelirleri inanılmaz fazladır.

NOT: Aşağıda Jdanovun hastalarına uyguladığı birkaç egzersiz bilgilerinize sunulmuştur. Rusçadan çevirildiği için gramer hataları olabilir:)

1. Ellerinizi birlikte katlayın. Sanki kuşlara su vermek istiyorsunuz. Parmaklarınızı sıkı tutunuz, hayal ettiğiniz su parmak arasınan kaçmasın.Ama fazla da derin olmamalıdır. Neredeyse düz eller.
Şimdi, avuçlarınız kendinize doğru çevirin, bir elinizin parmaklarının ucunu diğer elinizin parmakların ucunun üzerine koyunuz. ”çatı” oluşturunuz.
Dirseklerinizin arası geniş olmalıdır.
Şimdi bu avuç tasarımı gözlük yerine gözlerinize giydiriyorsunuz. Parmaklarınızın çarpışan yeri alnınızın merkezinde yerleşip, burnunuz avuçlar arasındaki pembemsilerinizin arasında kalmalıdır. Gözleriniz ise avuç çukurlarının tam merkezine denk gelsin.
Hadi hepiniz gözlerinize giydirin. Gözlüklerinizi çıkartmanız lazım. Gözlük üzerine değil, gözlerinizin üzerine giyilmesi gerekir.
Tamam. Hepimiz avuçlarımızı gözlerimizin üzerinde tutuyoruz.
Burnunuz avuçlarınızın arasında çıkmasına dikkat ediniz. Belki bazılarınız avuçlarınızı alnınızda biraz yukarı, bazılarınız aşağı getirmeniz gerekir. Gözlerinizin üzerinde avuçlarınızı kıpırdatınız,
ve burnunuzun avuçlar arasında olduğuna emin olunuz. Ve önemli olan, burnunuz nefes almaya devam etmelidir. Burnunuzu sıkıştırmaya gerek yoktur, yoksa morarır, kızarır. Burnunuz avuçlar arasındadır ve rahat bir şekilde nefes alıyor.
Şimdi hepiniz avuçlarınız altında gözlerinizi açınız ve avuçlarınızı yanaklarınıza basınız, burnunuza doğru, avuçlarınızı kıpırdatın, gözleriniz açık olsun, fakat ışık gözlerinize gelmemelidir. Burnunuz, yanaklarınız tarafında boşluk olmamalıdır.Avuçlarınız sıkı bir şekilde gözlerinizi kapatıyor, ama gözleriniz , avuç çukurlarına denk gelerek, rahat bir şekilde açılıp kapatılabiliyor, ondan dolayı ışık gözlerinize gelmiyor.
İşte bu egzersize ”Palming” denilir.
Bilimsel bakış açısından – bu ”göz biofarezidir”, kendi avuçlarınızın sıcaklığı ile gözlerin ısınması.
Avuçlarınız kaldırılıyor, gözler kapalıdır.
Şimdi ise bu egzersizin klasik yapılışını göstereceğim.
Avuçlarınızı ısınması için ovuşturunuz. Avuçlarınızı ”çatı” olarak katlayın. Gözlerinize giydirin. Gözlerinizi kapatın. Dirseklerinizi ise önünüzdeki sandalyenin arkasına koyun.
Önemli olan kafanız geriye doğru atılmasın, ve öne doğru da fazla eğilmesin.
İşte bu egzersize ”Palming” denir. Gözler kapalıdır. Bu dakikadan sonra sürekli, gazete okurken, televizyon seyrederken, bilgisayarda çalışırken, gözlerinizde yorgunkuk hissettiğiniz an – herşeyi bırakıp, avuçlarınızı ısınana kadar ovuşturup palming yapmanız gerekmektedir. 3 – 5 dakika.
5 dakika sonra, gözlerinizi açtığınızda, kendiniz şaşırırsınız – ne kadar dinlendiğini ve görmek işine devam etmeye hazır olduğunu hissedersiniz.
Avuçlarınızı hepiniz kaldırın. Kaldırın avuçlarınızı.

2.Ve şimdi size zayıf göz kasları için bir kaç egzersiz göstereceğim.
Dikkat, dikkat. Palming altında tüm gün oturabilirsiniz – zararlı değil, faydalı. Ne kadar fazla yaparsanız, o kadar iyi.
Ancak şimdi göstereceğim egzersizler fazla yapılmamalıdır.
Eğer çok fazla yaparsanız, gözleriniz ağrımaya başlar, bütün dünyaya küfür ederek, bir daha bu egzersizleri yapmazsınız.
Birinci kontrayendikasyon – eğer gözlerinize 6 ay önce ameliyat yapıdıysa. Yani, ameliyat yapıldıktan sonra yarım sene evvel bu egzersiz yapılmamalıdır. Herhangi bir göz ameliyatından sonra, gözleriniz iyileşinceye kadar, en az 6 ay beklemek lazım. Ondan sonra benim göstereceğim göz jimnastikleri yapabilirsiniz.
İkinci kontrayendikasyon – Retina dekolmanı olanlar için, şu egzersizi yapmak yasaktır, çünkü ilerlemesine sebep olabilir. Doktora gidip Retina dekolmanı tedavisi alındıktan sonra, yarım sene geçtikten sonra jimnastik yapılabilir.
Ama palming’in herzaman ve herkes tarafından yapılması faydalıdır
Bu jimnastik nasıl yapılır?
Gözlüksüz yapılır. Yüzünüz kıpırdamıyor.Sırf gözler çalışıyor. keskin göz haraketleri yapılmıyor.
Herkes gözlüklerini çıkarttı. Herkez benim tarafıma baktı ve hızlı hızlı gözlerini hafif kırpıştırdı. Kırpıştırdı -Kırpıştırdı -Kırpıştırdı – gözlerini kırpıştırdı – kırpıştırdı.Kelebeklerin kanatları gibi.
Bu arada, hızlı göz kırpıştırması göz kaslarını gevşetir.Ve halk arasında da söyleniyor: iyi görmüyorsan – gözlerini kırpıştır. İnsan gözlerini kırpıştıra kırpıştıra – gerçekten baya iyi görmeye başlar.
Şimdi, egzersiz. Herkez bana bakıyor, kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.
Birinci egzersiz.
Gözlerimizi yukarı kaldırıyoruz. Yukarı. Aşağı. Yukarı. Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.
İkinci egzersiz.
Gözleri sağa doğru haraket ettiriyoruz. Sola. sağa. Sola. Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.
Üçüncü egzersiz. ‘Çapraz”
Gözlerimizi sağ – yukarı kaldırıyoruz. Sonra sol-aşağı. Sağ – yukarı, sol-aşağı. Kırpıştırdık.
Geri çapraz. Sol – yukarı, sağ – aşağı. Sol – yukarı, sağ – aşağı. Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.
Gözlerimizle dikdörtgen çiziyoruz.
Gözlerimiz yukarı kaldırdık, yukarısını çiziyoruz, sonra yan tarafı, aşağı iniyoruz, alt kısmını çizdik ve yukarıya doğru gittik. Kırpıştırdık
Öbür taraftan dikdörtgen çiziyoruz. İlk yukarısını, yan tarafını, aşağı, alt kısmını ve yukarı. Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.
Beşinci egzersiz ”Kadran”
Kocaman saatı hayal edin. Gözler saat 12’ye bakıyor ve etrafında dönüyor. saat üç, altı, dokuz, on iki. Üç, altı, dokuz, on iki. Üç, altı, dokuz, on iki.Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık
Saat yönünün tersine doğru. On iki, dokuz, altı, üç. Dokuz, altı, üç, on iki. Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.
Ve altıncı egzersiz. ”Yılan”.
Gözler yan tarafa bakıyor, ve yılanı kuyruğundan itibaren çizmeye başlıyoruz. Yukarı-aşağı, yukarı-aşağı, yukarı-aşağı, yukarı. Ve yılanın kafasını, geri, aşağı, yukarı-aşağı, yukarı-aşağı, yukarı. Ve kuyruk.
Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.

3. Şimdi ise size çok önemli bir egzersiz göstereceğim. Eğzersiz ismi: ”Mum Üzerinde Göz Solarizasyonu
Bu egzersiz kitaplarda da tanımlanmış. Bu egzersiz güneş, lamba, herhangi bir ışık kaynağı kullanılarak yapılabilir. ”Mum Üzerinde Göz Solarizasyon’ egzersizi hakkında fikrinizin oluşması için size bu egzersizi göstereyim.
Hayal ediniz, sizin gözleriniz sürekli burun üzerinden bakıyor. Gözlüksüz. Gözlükler çıkartıldı. Gözlüksüzsünüz. Sizin gözleriniz sürekli burnunuz üzerinden bakıyor.
Hep beraber kafa – yüz- göz ve burnumuzu döndürüyoruz ve mumun sol duvarına bakıyoruz. Hepiniz kafa-yüz-gözünüzü döndürüp, burun üzerinden gözleriniz mumun sol duvarına bakıyor. Ve şimdi hızlıca kafa – yüz- göz ve burnunuzu sağ tarafa döndürüyoruz. Sola döndürdük, sağa döndürdük.Sola döndürdük, sağa döndürdük.
Muma hiç dikkat vermiyoruz. Sol duvara baktığımız zaman, karanlıkta, mumun sağ taraftaymış gibi hisseteceğiz. Sonra vjık – mum göz önünden üçarak geçti. Ve şimdi artık biz burnumuzla, gözlerimizle sağ duvara bakıyoruz, ışığı ise sol taraftan hissederiz.Sonra vjık – yine mum göz önünden üçarak geçti. Böylece buraya – oraya mum göz önünde uçurak geçiyor. Muma hiç dikkat verilmiyor.
Tekrar hep birlikte kırpıştırdık, kırpıştırdık. Benimle beraber hepiniz kafa-gözlerinizi sağa döndürün, sola, sağa, sola, sağa, sola, sağa, sola, sağa, sola, sağa, sola ve sağa.
Ve şimdi, ben ışıkları söndürünce, tam bu egzersizden karanlıkta egzersize başlayacağız. Tamam, hepimiz etrafa bakıyoruz, bana, ve tabi ki daha da kötü görebiliyoruz.Hepimiz muma baktık.Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık. Hadi Mum üzerinde gözlerimize solarizasyon yapalım.
Hepimizin kafa- yüz- gözler sola dönüyor, sonra kafa- yüz- gözler sağa dönüyor.Sola dönüyor, sağa , sola, sağa,sola, sağa,sola ve sağa.
Sola, sağa, sola, sağa, sola, sağa, sola, sağa. Sola, sağa, sola, sağa, sola, sağa, sola ve sağa,

  Ve şimdi hepimiz ellerimizi ısınana kadar ovuşlayalım ve palming yapalım. Ellerimiz ovuşlanarak ısındı, avuçlarımız ”çatı” olarak katlandı. Gözlerimize giydirildi. Dirseklerimiz önünüzdeki sandalyenin arkasına koyuldu. Sakiniz, rahatız, hepimiz kendimize uygun pozisyonda oturuyoruz, ve palmingimize başlıyoruz. Gözlerimizin kaslarının gevşetilmesinden başlıyoruz. Bizim gözlerimiz iyidir, bizim gözlerimiz dinleniyorlar, hergün egzersizleri yapacağız – ve gün gittikçe gözlerimiz iyi ve daha da iyi görecektir.Gözlerimizn kasları gevşiyor.

  Ve şimdi Miyoplar lateral (çapraz) göz kaslarının gevşediğini, gözlerinin tekrar top halinde, yuvarlak olduğunu, yine uzakları güzel görebileceklerini hayal ediyorlar. Gözlük kullanmadan.
Hipermetroplar ise boyuna göz kaslarının (longitudinal muscles of the eye) gevşediğini, ve gözlerimizin kolayca öne doğru gerdiğini ve yakından mukkemel görmeye başladığını hayal ediyorlar.
Gözlük kullanmadan.

  Gözlerimizin retinası gevşer, ışığa duyarlı hücreler gevşer, Retinayı kan ile besleyen damarcıklar gevşiyor. Optik sinir hücreleri gevşiyor, beyindeki görsel analiz hücreleri gevşiyor. Tüm optik sistemimiz gevşemiş durumda.

   Şimdi ise hepimizin gözlerimiz kapalı, avuçlarımız burnumuz üzerinde, herkez rahat pozisyonda oturutyor. Dirseklerimiz önümüzdeki sandalyenin üzerinde, veyahut gögsümüze bastırılmış veya dizlerimizin üzerindedir. Palmingimize devam ediyoruz.
Haydi şimdi palming altında jimnastiğimizi de yapalım.
Herkes palming altındadır, avuçlarımızın altında gözlerimiz açık,Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdı. Gözlerimizi yukarıya kaldırdık, yukarı, aşağı, yukarı, aşağı. Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.
Gözleri sağa doğru haraket ettiriyoruz. Sola. sağa. sola.sağa, sola. Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.
Çapraz.Gözlerimizi sağ – yukarı kaldırıyoruz.

 Sonra sol-aşağı. Sağ – yukarı, sol-aşağı. Sağ – yukarı, sol-aşağı.Sağ – yukarı, sol-aşağı.Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık. Geri çapraz. Sol – yukarı, sağ – aşağı. Sol – yukarı, sağ – aşağı. Sol – yukarı, sağ – aşağı. Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.

  Dikdörtgen çiziyoruz.Gözlerimiz yukarı kaldırdık, yukarısını çiziyoruz, sonra yan tarafı, aşağı iniyoruz, alt kısmını çizdik ve yukarıya doğru gittik. Yukarı kısmını, aşağı, alt kısmını, yukarı.Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.
Öbür taraftan dikdörtgen çiziyoruz. İlk yukarısını, yan tarafını, aşağı, alt kısmını ve yukarı. Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık. Yukarı kısmını, aşağı, alt kısmını, yukarı.Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.

  ‘Kadran’.Kocaman saatı hayal ettik. Gözler saat 12’ye bakıyor ve etrafında dönüyor. saat üç, altı, dokuz, on iki. Üç, altı, dokuz, on iki. Üç, altı, dokuz, on iki.Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.
Saat yönünün tersine doğru. On iki, dokuz, altı, üç, on iki. Dokuz, altı, üç, on iki. Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.
Ve sonunda, ‘Yılancık”.Gözler yan tarafa bakıyor, ve yılanı kuyruğundan başlayıp çizmeye başlıyoruz. Yukarı-aşağı, yukarı-aşağı, yukarı-aşağı, yukarı. Ve kafasını, geri, yukarı, aşağı, yukarı-aşağı, yukarı-aşağı, yukarı. Ve kuyruk.Kırpıştırdık – kırpıştırdık -kırpıştırdık.
Ve şimdi herkes gözlerini kapattı, herkesin gözleri kapalıdır, avuçlar burun üzerindedir, herkes uygun pozisyonda oturuyorlar ve palming’e devam ediyorlar.Gözlerimizin kaslarını gevşetmeye devam ediyoruz.

  Daha da güzel ve hızlı bir şekilde gözlerimizin kaslarını gevşetebilmemiz için, Beits palming altında yapılacak çok önemli bir egzersiz tasavvur etmiş. Bu eğzersizi de ”HOŞ ANILAR’ olarak adlandırmış.

  Palming yaptığınız her an, güzel, hoş, iyi şeyleri düşünmek gerekir. Keyifli görüşmeleri, keyifli yolculuğu, güzel bir tatili. Hoş anılar insanın psikolojisini, kaslarını, yüz kaslarını ve göz kaslarını gevşetir.

  Gevşeme ise Beits’in metodunun temelidir. Gevşeme. Ondan sonra zayıflamış göz kaslarının eğitimi başlatılması gerekiyor.
Demek, herkes uygun pozisyonda oturuyor, herkesin gözleri kapalıdır, güzel, hoş, iyi şeyleri düşünuyorlar.
Şimdi herkez palmingden nasıl çıkacağını öğreniyor. Herkesin gözleri kapalıdır. Avuçlar burun üzerindedir. Herkes dik oturuyor.
Şimdi herkez palmingden nasıl çıkacağını öğreniyor. Herkesin gözleri kapalıdır. Avuçlar burun üzerindedir. Herkes dik oturuyor.
Herkes gözlerini sıkıca yumuyor, bırakıyor,sıkıca yumuyor, bırakıyor,sıkıca yumuyor, bırakıyor. Herkesin gözleri kapalıdır. Avuçlarınızı yüzünüzden kaldırıyorsunuz.
Herkes kafasını kapalı gözleri ile sallıyor. Yukarı – Aşağı – evet,evet,evet,evet,evet, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır,evet,evet,evet,evet,evet.

  Kan akımı restore ettik, çok uygun pozisyon değildi.
Şimdi herkes çocuklar gibi gözlerini ovalıyor. Derin nefes alıyor, oh çekiyor ve gözlerini hızlı hızlı kırpıştırarak açıyor.
Kırpıştırıyoruz – kırpıştırıyoruz – kırpıştırıyoruz – kırpıştırıyoruz – kırpıştırıyoruz ve birbirimize baktık. Etrafa bakıyoruz. Bana bakıyorsunuz.
Dikkat ediniz, egzersizlerden sonra karanlıkta vizyonunuz bilenmiş. Herkes beni görebiliyor mu?
Eğzersizlerin yardımı ile biz göz retinamızın çubuk şekillerini oksijen, faydalı besin ile besledik.
Çubuk şekilliler karanlıkta görmek için görevlidir.
Ve şimdi tekrardan avuçlarımızı ovuşturalım, ellerimizi ‘çatı’ olarak katladık ve palming yaptık. Gözleri kapattık, Dirseklerinizi ise önünüzdeki sandalyenin arkasına koyun, uygun pozisyonda oturun, sakinleşin, rahat olun, palminge devam ediyoruz. Göz kaslarını gevşetmeye devam ediyoruz.
Her an, palming yaptığınızda, dikkat ediniz – ilk anda gözlerinize kalıntı ışık görüntüler görünecektir. Bir buçuk dakika televizyon, mum, lamba, cam parçası, herhangi bir duman, bulut görünebilir.
Bu ne anlama geliyor? Optik sisteminiz aşırı derecede ikaz edilmiş. Işık gözlerinize gelmiyor ki. Ama biz sanki birşey görüyormuş gibi hissediyoruz. Bu kalıntı ışık görüntüleri kaldırmak için, Beits palming altında yapılacak çok önemli egzersiz tasavvur etmiş. Bu egzersizi de ”SİYAHI HAYAL ETMEK” olarak adlandırmış.
Böylece, palming yaptığınız her an, tiyatrodaki siyah kadife perdeyi hayal etmeniz gerekiyor, o simsiyah ve kocamandır. Ve şimdi ışıklar sönüyor, ve bu perde daha da siyahlaşıyor.
Ya da siyah murrekebi ile aydınlık olan yerlerinin üzerini boyadığınızı hayal ediniz.

   Palming altında yapılan ikinci önemli egzersiz ‘Hoş anıllar”
Her zaman palming yaparken güzel, hoş şeyleri düşünmek gerekiyor.

   Ve şimdi hoş, güzel şeyleri düşündük. Herkesin gözleri kapalıdır, avuçları burun üzerindedir. Herkesin gözleri kapalıdır, avuçları burun üzerindedir. Herkesin gözleri kapalıdır, avuçları burun üzerindedir.

  Biz ışıkları açıyoruz. Açın ışıkları lütfen.

  Herkes dik oturdu. Avuçlarımızın altında gözlerinizi hafifçe yumunuz, bırakınız, yumunuz, bırakınız, yumunuz, bırakınız.
Herkesin gözleri kapalıdır, avuçlar yüzünüzden kaldırıldı. Herkes kapalı gözleri ile kafaları sallıyor: yukarı – aşağı, evet,evet, evet,evet, hayır, hayır,hayır, hayır,hayır,evet,evet, evet,evet,.
Kafanızı haraket ettirdik, Kan akımı restore ettik.
Şimdi hepimiz çocuklar gibi yumruğumuzla gözlerimizi ovuşturduk. Derin nefes aldık, oh çektik.
Lütfen Dikkat – renkler daha canlandı. Fark ettiniz mi? Eğzersizlerin yardımı ile biz göz retinamızın koni şekillerini oksijen, faydalı besin ile besledik.

   Koni şekilliler renkli ve ayrıntılı görmede görevlidir.
Şimdi ise kerkes gözleri kırpıştırdı -kırpıştırdı- kırpıştırdı. Harf tablosuna baktınız, kırpıştırdık -kırpıştırdık – kırpıştırdık.
Tüm miyoplardan bir kolay egzersiz yapmasını rica edeceğim: hafifce göz kapakları kapatıyoruz, ve çinlerin gibi gözlerimizi çekiyoruz. Ve tabloya ‘çin’ gözleri ile bakıyoruz.

  Bazılar 1 satır, bazılarınız iki satır görebilir. Etkisi çok kolaydır: miyopların gözleri ileri gerilmiştir. Biz göz kapaklarını kapatarak çektiğimizde , gözümüzü sıkıştırıyoruz, biz onu daha da yuvarlak yapıyoruz ve hakikaten görme keskinliği hızla artar. Keskin şekilde artar.
  Ve şimdi uzak mesafe görmek için gözlük takan arkadaşları, gözlüklerini takmasını rica ederim. Uzak mesafe gözlüklerinizi burnunuza taktınız. Tabloya baktınız, kırpıştırdınız, tabloya baktınız, kırpıştırdınız – kırpıştırdınız- kırpıştırdınız- kırpıştırdınız.
Dikkat, dikkat, dikkat! Eğer siz akıllı insanlardansanız, doktorunuz önermiş gözlük numarasından biraz düşük numarasını giyiyorsanız, siz taktığınız gözlüklerle egzersizlerden sonra daha da güzel görmeye başlıyorsunuz.
  Eğer doktorun önerdiği numaralı gözlüğü takıyorsanız, gözlerinizin acıdığını hissedersiniz. Yani gözünüzde gereksiz bir şey olduğu belli olur.

RusçadanÇeviren:Nazar Bugubay’ın Eşi Gündüz Hanım
Share:

Video

←Kanalımız

Dil

Popular Posts

Etiketler

Lütfen Buradaki konuları İsim belirterek Paylaşın. Blogger tarafından desteklenmektedir.