Lokman Hekim, şifalı bitkiler ve hastalıklarla uğraşmaya 17 yaşında başlar. 500 altmış sene yaşar. 543 senelik ömrünü hekimlikle geçirir. İnsanlık, sağlık alanında böyle büyük tecrübe abidesinin formülleriyle devrim yaşamıştır.
“Yemin ederim ki, biz Lokman'a Allah'a(C.C.) şükret diyerek hikmeti verdik.” (Lokman Suresi, âyet:12)
Ayet-i kerîmede belirtilen hikmet, otların dilinden anlama, hastalıkları görme, nedenini bilme yeteneği demektir.
Kuran-ı Kerim'de; "Her şeyin var olduğu, yaş ve kuru; Kitab-ı Mübîn'de mevcuttur." ayetiyle belirtilmiştir. Bunları bulmak için yüksek ilim ve feraset gerekmektedir. Yeryüzünde beş yüz binden fazla bitki çeşidi vardır. İnsan vücudunda üç kilogram mineral maden bulunmaktadır.
Bitkilerin dillerinden anlayıp onları insan oğluyla tanıştıran bu ilmin yayılmasına vesile olan ecdadı hürmet hizmet saygı ile anıyorum. Tabiatı bir eczane olarak yaratan Allah bir hastalık için binlerce çeşit bitki ve meyve yaratmıştır bir otun bir çok hastalığa şifa olması bir hastalık için binlerce otun mevcut olması yüce Allah'ın bize bir lütfudur.
Allah, yer yüzünde olan her şeyi ilk insan ilk elçi ve ilk peygamber olan Hz Adem'e Kurân'ın ifadesiyle öğretmiştir. Bu yol göstericilik ve rehberlik bütün peygamberler vasıtasıyla devam etmiştir. Hz Adem'in yetmiş üç dil bildiğini, 1000 adet sanat sahibi olduğunu biliyor muydunuz ?
(ABD) Akbar Kliniğinde yapılan bir araştırma çörek otunun çağımızın vebası olan kansere umut olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bağışıklık sistemleri zayıflamış kişilere dört hafta boyunca günde iki gram çörek otu verilmiş, bu kişilerin kanında ThTS oranı U arttığı gözlenmiştir. İkinci bir araştırma bu oranı r arttırmıştır. Aynı zamanda kanser hücrelerinin amansız düşmanı olan “Naturel Killer'in” aktivitesi de t oranında artmıştır. Zaten Batı'da doktorlar tarafından önce bitkisel tedavi tavsiye edilir.
Batılı doktorlardan netice alamayan Mustafa Kemal Atatürk, hastalığından dolayı ateşi geçmeyince Kel Ali'ye sorar, “Annene sor, o şifalı şeyleri bilir. Ne kullanayım.” demiş. Annesi, gül sirkesini tavsiye etmiş. Fayda gören Mustafa Kemal, Kel Ali'nin annesine teşekkür etmiştir.
Anason, yatıştırıcı, iltihap kurutucu, ağrı kesici, gaz söktürücü bir şifalı bitki. Çocuklar için en çok başvurulan ilaçtır. Ayrıca yemekleri tatlandırılan baharattır. Piyasada Panoson diye satılan gaz söktürücünün ana maddesi papatya, nane ve anason karışımıdır.
Bizim hiç önem vermediğimiz, işe yaramaz diyip attığımız kavak ve söğüt gibi ağaçların bile şifa deposu olduğunu görünce Allah'ın lütuf ve ikramının şükrünü eda edemediğimizin idraki içinde olmalıyız. Söğüt ağacının yaprağı aspirinin ham maddesidir.
Afrika menşeeli baharatlarımızdan olan zencefil, Araba tutmasını önleyen hapların ham maddesi olduğunu biliyor musunuz?
Hindistan ve Arabistan'da bulunan bir bitkinin sakızı olan Çadır uşağı; Eczanelerde satılan ağrı kesici yakının ham maddesidir. Kokusu ağırdır ama şifası boldur.
Çoğu bitki ve meyvelerin yan tesirini yine aynı bitkinin kendisinin başka yeriyle telafisi Allah'ın kudret ve azametinin bir delilidir. Sineğin bir kanadı zehir, diğer kanadı panzehirdir. Fındık sivilce ve kaşıntı yapar, yaprağı ise sivilce ve kaşıntıyı önlüyor. Kayısı isal yapar, kayısının çekirdeğinin içi ise ishali önlüyor.
Yüce Allah, şifa verdiği hastalığın sırrını bitkide belirtmiştir. Bazısını şeklinde, bazen tadında, bazen renginde, bazen kokusunda. Bazı bitkiler koklanınca şifa verir. Bronşları açar, nefes darlığına şifa olur. Cevizi iyice inceleyecek olursak insan kafasıyla karşılaşırız. İçi beyin gibidir, dış kabuğu kafatası, en dıştaki yeşil kabuk kafatasını koruyan saç gibidir.
Beyin şeklindeki ceviz içi, beyin için elzem olan gümüş iyonunu bulunduruyor. Bir insan için gümüş iyonu sadece beyine lazımdır o da cevizde vardır. Vücut için elzem bir gıda olan armuda dikkatle bakılırsa böbreğe benzediğini görürsünüz. Böbrek hastaları için vazgeçilmez şifa ve dermandır. Armudun meyvesi, çöpü ve çekirdekleri de faydalıdır.
İçinde sümüksü madde bulunan bitkiler yara ve iltihap üzerine etkilidir. Cilt temizleme özelliğine sahiptir. Sümüksü oluşu bir merhem özelliğine sahip olduğunun işaretidir. Dikenli bitki familyalarını da ele alırsak, ucu sivri iğne gibidir. Bu bitkiler tıkanık damarları çözücü, idrar yollarını temizleyici, karaciğer tıkanıklığını açandır. Bütün ağaçların sakızı dış iltihap, çıban ve yaralar için eşsiz bir merhemdir.Yapışma özelliği, merhem olma özelliğinin işaretidir.
Yabani hayvanlar Allah'ın ilhamı ve içgüdüleriyle hastalandıklarında kendileri hastalıklarına şifa olan otu bulurlar. Yabani hayvanlar takip edilerek otların şifasını tespit etmek mümkündür. Yılan kış uykusundan uyanınca, gözlerinin açılması için gözlerini rezene otuna sürter ve gözleri iyi görür. Bu anlayış, bu ilham rezene otunun gözün ilacı olduğunun kanıtıdır.
Ayrık otu, genellikle kumlu topraklarda yetişen bir şifa kaynağıdır. Kumda yetişmiş olması böbrek kumları için eşsiz bir ilaçtır. Tadı tiksindirici değildir. Kekikle beraber kaynatılıp tatlandırılarak içilir.
Civan perçemi yirmiden fazla derde devadır. Ayrıca iltihap kurutucu özelliği de vardır. Civan Perçemini Fransızlar Cihan harbinde oksijenli su yerine kullanmışlardır.
Ayva otuzdan fazla derde devadır ayvanın üzerindeki kıllar kanayan yere konulursa kanamayı durdurur. Ayva ağaçları verimli olduğu yıl kışın çetin olacağının habercisidir. Allah Kışın soğuktan meydana gelen hastalıkların şifasını ayva ile kış gelmeden önce veriyor ayrıca ayva kalbinde ilacıdır dikkatlice bakılınca kalbe ne kadar benzediğini göreceksiniz.
Allah, yılanı niçin yarattı dersiniz? Yılan tarlalarda ve ağaçlarda ne kadar zehir varsa topluyor. Onlar da olmasa zehir yemiş oluruz. Pislik böceğini Allah niçin yarattı diye düşünürüz? Pislik böceği tezekleri yer, parçalar ve pisliklerin yığılmasını önler. Solucanlar niçin yaratıldı? Solucanlar toprağın teneffüsünü ve oksijen almasını sağladığını biliyor musunuz? Sülük vücudun neresinde bir pis kan varsa, dedektör gibi o pis kanı bulup emer.
Yarasa kuşu diye bir kuş vardır ki, yaratılışı İsa (A.S.)'ın mucizelerinden biridir. Yani İsa (A.S.)'ın mucizesiyle yaratılmıştır. Gözleri ışıktan ve güneşten rahatsız olduğu için karanlığın dostudur, gece dolaşırlar. Yarasalar gece uçan, güzel kokan çiçeklerin polenlerini yerler ve onların da döllenmesini sağlarlar. Kuş olmasına rağmen memelidir. Yumurtadan çıkmayan tek kuştur. Memeli hayvanlar gibi doğurur. Yarasanın görmeden, gecenin karanlığında avlarını nasıl yakaladıklarını inceleyen bilim adamları, radarı icat etmişlerdir.
Ay'ı, Mars'ı, neredeyse Güneş'i keşfetmeye çıkan insanoğlu; hala insan vücudunu keşfedememiştir. En ince kılcal damarların bir film gibi izlendiği çağımızda, sivilce gibi basit bir hastalığın bile ilacı bulunamamıştır. Modern tıbbın bu görkemli görüntüsüne rağmen, kel, sedef, sivilce, kanser gibi hastalıklarla çaresiz kalması beni bitkilerdeki şifa özelliğini araştırmaya sevk etmiştir.
Bitkilerle İlgili Ayetler
- “Peygamberler onlara temiz ve faydalı şeyleri helal kılıyor. Pis ve zararlı şeyleri de haram kılıp yasaklıyordu.” (Araf Suresi, âyet: 157)
- “Allah insanı en güzel fıtrat üzerine yaratmıştır.” (Rum Suresi âyet: 30)
- ''Biz insanı en güzel şekilde ve en güzel biçimde yarattık'' (Tin Suresi âyet: 4)
- ''Kim Allah'tan korkar takva sahibi olursa Allah ona bir çıkış yolu bir imkan yolu gösterir Onu hiç ummadığı yerden hesapsız bir şekilde rızıklandırır'' /Talak suresi ayet 2 - 3)
- “Bize yerin bitirdiği baklasından, acurundan, sarımsağından, mercimeğinden ve soğanından çıkarıversin.” (Bakara Suresi âyet: 61)
- “Rabbin bal arısına dağlarda, ağaçlarda, insanların hazırladı kovanlarda yuva yap. Sonra her çeşit bitkiden ye. Sonra da bal yapman için Rabbinin gösterip ilham ettiği yollardan, Rabbinin emriyle yürü diye vahyetti. Onun karnından renkleri çeşit çeşit bir yenecek çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Düşünen, öğüt alan millet için ibretler vardır.” (Nahl Suresi âyet: 68 ve 69)
- “Tih Sahrasında güneşten korunmanız için üstünüze buluttan gölge yaptık ve verdiğimiz güzel nimetlerden yiyiniz. Diye size kudret helvası ve bıldırcın gönderdik.” (Bakara Suresi âyet: 57)
- “Mallarını Allah yolunda harcayanların misali her başağında yüz tane olan ve yedi başak bitiren bir tohuma benzer. Allah dilediğine fazlasıyla verir. O lütfu çok geniş olan ve her şeyi bilendir.” (Bakara Suresi âyet: 261)
- “Gerçekten iman edenler cennet şarabına kafur karıştırılmış bir kadehten içerler.” (İnsan Suresi âyet: 5)
- “Dikensiz kirazlar. Dolgun salkımlı muz ağaçları.” (Vakıa Suresi âyet: 28 - 29)
- “Meyvelerin içlerinde çeşitli meyveler, hurma ve nar da var.” (Enam Suresi âyet: 99)
- “Hurma ve üzüm ağacının meyvelerinden güzel rızk, sirke elde edersiniz. Muhakkak ki bunda aklını kullanan toplum ve millet için bir ibret vardır.” (Nahl Suresi âyet: 77)
- “Arzuladıkları kuş etleri.” (Vakıa Suresi âyet: 21)
- “Hurma ve üzüm meyvelerinden da sarhoş edici içki ve güzel rızk edinirsiniz. Şüphesiz bunda akıl eden topluluk için ayet vardır.” (Nahl Suresi âyet: 67)
- “Allah(C.C.) onunla sizin için ekin, zeytin, hurma ağaçları, üzümler ve meyvelerin hepsinden yetiştirir. Şüphe yok ki, bunda düşünecek olan kavim için elbette bir delil, bir işaret vardır.” (Abese Suresi âyet: 11)
- “Sizin için Tur-i Sina'da yetişen bir ağaç meydana getirdik ki, bu ağaç hem yağ(zeytinyağı) ve hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri zeytini verir.” (Müminun Suresi âyet: 20)
- “Bu hayvanlarda onlar için içilecek sütler ve daha nice faydalar vardır.” (Yasin Suresi âyet: 73)
Bitkilerle İlgili Hadisler
- Telbineye (Arpa unuyla yapılan çorba) önem veriniz. Hastaya onu yediriniz.
- Sizden biriniz kalbi üzerinde bir ağırlık hissettiği zaman ayva yesin.
- Bir kimse bakla yerse, yemeye devam ederse Hz. Allah(C.C.) o kimsenin yediği baklanın misli kadar hastalığını çıkarır.
- Sizlere iki şifayı tavsiye ederim. Birisi bal, diğeri Kuran okumaktır.
- Sizlere sinameki ve Sennut'u yani tereyağı, bal ve kimyon karışımı tavsiye ederim. Zira bunlar ölümden başka her derde devadır.
- Ekmeğe saygı gösteriniz. Çünkü Yüce Allah onu göklerin bereketinden indirmiştir.
- Bir sahabenin; “Ya Resulullah kardeşim ishale yakalandı.” dediğinde Peygamberimiz; “Bal şerbeti içirin. ishale karşı soğuk bal şerbeti çok faydalıdır.” buyurdu.
- Yaylada otlayan genç devenin sütü, sindirim bozukluğu olan kimseler için devadır.
- Hardal ve tere tohumuna kıymet veriniz. Zira Hz. Allah bunları bir çok derde deva kılmıştır.
- İçinde hurma bulunmayan evin halkı açtır.
- Her kim kalbinin düzgün çalışmasını isterse incir yemeye devam etsin.
- Ey Ayşe, çorba pişirdiğiniz zaman kabağını çok koyunuz. Zira kabak üzüntülü kimsenin gönlünü güçlendirir.
- Hindibayı silkmeden yeyiniz. Zira cennetten üzerine damla düşmediği bir gün yoktur.
- Hurmanın hararetini karpuzun soğukluğu ile, karpuzun soğukluğunu hurmanın harareti ile gideriniz.
- Yemekten evvel kavun yenirse kanı yıkar, hastalıkları giderir.
- Basur (Hemoroit) hastalığı olan İbni Abbas'a, “Gebere otunun çiçek tohumlarını alıp iyice döv, sonra sulandırıp içersin.”
- “Ayağımız ağrıyor.” diyenlere; “Ayağınıza kına yakın.” buyururlardı.
- Mantar ekip dikmeden yetişen bir bitkidir. Suyu ise göz hastalığına şifadır.
- Yatmadan evvel maydanoz yemek, tatlı bir nefesle uyumaya, diş ağrısını gidermeye şifadır.
- Mercimek yemeye devam ediniz. Mercimeği yetmiş peygamber övmüştür.
- Sizin narlarınızdan bir nar yoktur ki, içinde cennet narından bir tane bulunmasın.
- Gözü ağrıyan Hz. Ali'ye; Kırmızı pancar yemelerini tavsiye etmiştir. Kırmızı pancar, hastalıkların etkisini azaltır.
- Yerden biten her bitkide şifa ve zehir vardır. Pirinç ise öyle değildir. Onda yalnız şifa vardır.
- Sarımsak yiyiniz ve onunla tedavi olunuz. Çünkü sarımsakta yetmiş derde deva vardır.
- Eğer ölüme şifa ve çare olan bir şey olsaydı sinameki olurdu.
- Sirke, ne güzel bir katıktır. Allah'ım, sirkeyi bereketlendir. Çünkü sirke, benden önceki peygamberlerin de katığıydı. Sirke bulunan ev, katık sıkıntısı çekmez.
- İnek sütüyle tedavi olunuz. Çünkü sütte Hz. Allah'ın şifa yarattığı kanaatindeyim. Zira inek her çeşit ottan otlanmaktadır.
- Hardal ve tere tohumuna kıymet veriniz. Çünkü bir çok derde devadır.
- Udu hindiye kıymet veriniz. Onda yedi hastalık için şifa olduğu muhakkaktır. Boğaz şişliğinde tozunu zeytinyağına karıştırıp buruna damlatılır.
- Üzüm yiyiniz. Yorgunluğu giderir, sinirleri kuvvetlendirir, öfkeyi durdurur. Bir kişi günde 21 adet kuru siyah üzüm yerse, cesedinde hoşlanmayacağı bir şey kalmaz.
- Zemzem suyu hangi niyetle içilirse onun içindir. Eğer şifa niyetiyle içilirse şifa bulur, susuzluğu gidermek için içilirse susuzluğu giderir, açlığı gidermek niyetiyle içilirse doyurur. Çünkü o su Cebrail'in(A.S.) ayağını vurarak çıkardığı, ayrıca Allah'ın (C.C.) İsmail'e içirdiği kutsal ve mübarek bir sudur.
- Zeytin yağını yiyiniz ve onunla yağlanınız. Zira o, mübarek, kıymetli ve değerli bir ağaçtan yetişmektedir.
- Sizlere çörek otunu tavsiye ederim. Zira bunda ölümden başka bir çok hastalık için şifa vardır.
- Veba hastalığından, aslandan kaçar gibi kaçınız.
Unutkanlıktan şikayet eden bir kişiye; “Size inek sütü tavsiye ederim. İnek sütü kalbi ve dimağı kuvvetlendirir, unutkanlığı da giderir.” Hz. Ali(R.A.)
"Günlük yemeye devam edin. O, kalbi kuvvetlendirir. Unutkanlığı da giderir." Hz. Ali(R.A.)
"Yiyeceklerin efendisi önce et, sonra pirinçtir." Hz. Ali (R.A.)
"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." Kânûnî Sultan Süleyman
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder